Son güncellenme :24.10.2017 23:52

Anasayfa > Tarihçe > Mudurnu’da İslamiyet Öncesi Dönem

09.04.2012 Pts, 12:11

Mudurnu’da İslamiyet Öncesi Dönem

 

 

Mudurnu bölgesi Antik dönemlerden bu yana birçok uygarlığın izlerini taşımakla birlikte, yörede bugüne kadar Arkeolojik ve Folklorik değerlendirmeler yapılamadığından net bilgiler elde edememekteyiz. Mevcut tarihî, kültürel kalıntıların da gerektiği gibi korunup değerlendirilememesi sonucu var olan izler de yamanla tahrip olmaktadır.

Geçmiş dönemlerde “Anadolu Trakyası” ve “Bitinya” adlarıyla anılan. Bursa – İzmit- Bolu bölgesinin ortasında, önemli ticari ve askerî yolların kavşağında yer alan Mudurnu’nun tarihini, bu bölge çerçevesinde ele almak gerekmektedir.

Bitinya bölgesine bilinen ilk yerleşimler, M.Ö. 5000 yıllarında Proto- Hititler, M.Ö. 2000 yıllarında Hititler tarafından yapılmıştır. Tarihçi “Pline” ve Coğrafyacı “Strobon”a göre Bitinya’nın ilk ahalisi “Bebris” ve “Bitinyen – Tiniyen” kavimleridir.

M.Ö. 1200 yıllarında bölge -Trak-Frig” kabilelerinin istilasına uğrar ve Sakarya nehri havzası, Frigya ülkesinin siyasî sınırları içine girer. Eskişehir yakınlarındaki “Gordion” kenti başkent olur. Bugün halen Mudurnu – Babas Kaplıcası yakınındaki “Gâvur Evleri” mevkii, Seben – Muşlar kovu vadisi, Seben – Çeltikderesi vadisi ve Göynük Soğukçam köyü civarında Firigler’e ait kaya mezarları, oyma kaya evler ve kitabelere rastlanır. M.Ö. 7. yy.dan itibaren bölge, tarihte ilk kez parayı kullanan, Lidya sınırları içersinde yer alır. M.Ö, 546 – 333 yılları arasında Anadolu Pers egemenliğine girer. Biritanya’da Persler’e bağlı, yarı bağımsız bir krallık kurulur ve İzmit (Astaküs -Nkomedia) başkent olur. M.Ö. 333 de Anadolu’ya giren Makedonya imparatoru İskender’in Bitinya’dan geçerken, Mudurnu – Sarot kaplıcalarında konakladığı bazı tarihî kaynaklarda belirtilir. Yarı bağımsız Bitinya krallığı, 3. Nkomed’in krallığını Romalılara vasiyet etmesiyle M.Ö. 75 yılında son bulur. Roma Senatosuna bağlı bir eyalet haline gelen Bitinya halkının Asya kökenli kavimlerden oluşmasına rağmen yönetici sınıfları Elen ve Roma kökenli kişilerden oluşur. Roma imparatorlarının 313 yıllarında Hıristiyanlığı serbest bırakmasıyla birlikte Bitinya’da Patriklik ve Piskoposluk düzeyinde yerleşim birimleri kurulur.

Mudurnu civarındaki “Modrene”, “Mela”, “Kıssaıon” kentlerinin de (Mudurnu- Asarköy -Göğören) Piskoposluk düzeyinde yerleşim birimleri olduğunu Ramsey’in “Anadolu Coğrafyası” adlı kitabından yararlanarak söyleyebiliriz.

395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesiyle, Bitinya Bizans sınırları içinde kalır. İmparator Theodosius (408 – 450) devrinde Doğu Bitinya (Onoryat) ve Batı Bitinya (Nefsi Bitinya) olmak üzere iki idari bölüme ayrılır, bu devirden sonra bölgeye Cermen, Türk İslav, Arap ve Sasani akınları yönelir.

1019 yılından itibaren Anadolu’ya yönelen Oğuz akınları sonrasında Bizans’ın Anadolu yakasındaki hâkimiyeti iyice azalır. Haçlı seferleri sırasında Selçuklularca fethedilen bazı toprakların geri alınması da merkezi otoritenin güçlenmesi sonucunu doğurmaz. Bölgede feodal beylikler Osmanlı dönemine kadar hâkimiyetlerini sürdürürler.

YORUMLAR

Toplam 0 yorum bulunmaktadır.